Emine Erdoğan Hanımefendi'nin vizyonu ve liderliğinde çalışmalarına devam eden Sıfır Atık Vakfı, gıda israfı, gıda güvenliği, su verimliliği, sıfır atık uygulamaları ve doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi konularında farkındalık yaratmak, ortak projeler yürütmek ve çevre dostu politikaları somut adımlarla desteklemek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı ile önemli bir işbirliği protokolü imzaladı. Sıfır Atık Vakfı, israfı kaynağında önleme, çevresel sürdürülebilirlik, kaynakların verimli kullanımı ve atık azaltma konularındaki çok yönlü çabalarıyla Türkiye'nin gelecek vizyonuna katkıda bulunmaya ve hem ulusal hem de uluslararası alanda etkin sonuçlar üretmeye devam ediyor.

Bu bağlamda, Sıfır Atık Vakfı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan protokol, bu alanlarda toplumsal farkındalığı artırmayı, ortak projeler yürütmeyi ve çevre dostu politikaların uygulanmasını teşvik etmeyi hedefliyor. İki kurum, hem ulusal hem de uluslararası stratejiler doğrultusunda politikaları hayata geçirmek için birlikte hareket etme kararı aldı. Orman Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen imza törenine Sıfır Atık VakfıBaşkanı Samed Ağırbaş, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık yöneticileri katıldı.

"Bu İşbirliği Yaşanabilir BirDünya İçin Stratejik Bir Adımdır"

Törende yaptığı konuşmada, Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş, iklim krizinin etkilerinin her geçen gün daha net hissedildiğine dikkat çekerek, sıfır atık ve su verimliliği politikalarının kalkınma stratejilerinin merkezine yerleştirilmesi gerektiğini vurguladı ve protokolün çevresel sürdürülebilirlik için güçlü bir iradenin, ortak bir vizyonun ve kararlılığın somut bir göstergesi olduğunu belirtti.

"Bugün imzaladığımız bu protokol, su verimliliğinden atık yönetimine, eğitim kampanyalarından pilot projelere, araştırma çalışmalarından uluslararası temsilciliğe kadar geniş bir işbirliği alanını kapsıyor. Birlikte atacağımız adımların, özellikle çocuklarımıza, gençlerimize ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için son derece değerli olduğuna inanıyorum."

Vakfın sadece teorik değil, aynı zamanda sahada ve toplumla iç içe bir çalışma yaklaşımı benimsediğini belirten Ağırbaş, Bakanlığın bilgi ve altyapı desteğinin bu süreçte önemli bir arkadaşlık sağlayacağını söyledi.

"Sıfır Atık Hareketi 193 Ülkede Tanınmış Durumda"

Sıfır Atık Hareketi'nin Türkiye'de 2017 yılında Emine Erdoğan Hanımefendi'nin liderliğinde başladığını vurgulayan Ağırbaş, bugün dünya genelinde 193 ülkede karşılık bulan ve uygulanan bir harekete dönüştüğünü söyledi. Konuşmasının sonunda Ağırbaş, bu işbirliğinin sadece bir protokol değil, geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için atılmış stratejik biradım olduğunu belirtti.

"Farkındalık Artırılarak Ortak Projeler Hayata Geçirilecek"

İmza töreninde konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahimYumaklı, tarladan sofraya kadar her aşamada gıda kaybı ve israfının önlenmesi ile suyun verimli kullanılarak israfın önüne geçilmesinin öneminidile getirdi. Bu nedenle, Bakanlık olarak sıfır atık hareketinin ülke genelinde önemli bir noktaya gelmesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Sıfır Atık Vakfı ile imzalanan protokol kapsamında; su verimliliği, atık yönetimi ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı konularında farkındalık artırılacak, ortak projeler hayata geçirilecektir. Bakanlığın ülke genelindeki teşkilat yapısıyla daha fazla vatandaşa ulaşılacak ve toplumun sürece aktif katılımı sağlanarak çevre dostu politikalar desteklenecektir."

Gıda İsrafı Önleme Öncelikli Çalışma Alanlarından Biri Olarak Belirlendi

Sıfır Atık Vakfı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında, gıda israfının önlenmesi öncelikli çalışma alanlarından biri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda, gıda üretiminden tüketime kadar tüm süreçlerde israfı azaltmaya yönelik farkındalık faaliyetleri yürütülecek; tüketici bilincini artırmak, gıda zincirindeki kayıpları azaltmak ve atık haline gelmeden değerlendirilebilecek gıdaların yeniden kullanımını teşvik etmek için mekanizmalar geliştirilecektir. Ayrıca, sürdürülebilir gıda tüketimi ve sıfır atık anlayışı, yerel yönetimler ,eğitim kurumları ve özel sektörle işbirliği içinde toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılacaktır.

Sürdürülebilir Gıda Güvenliği İçin Ortak Adım

Protokol çerçevesinde, halk sağlığını ön planda tutan ve sürdürülebilirliğe dayalı gıda güvenliği alanında ortak çalışmalar yürütülecektir. Bu bağlamda, tarımsal üretimden tüketime kadar güvenli, hijyenik ve sağlıklı gıdaya erişimi sağlamak amacıyla farkındalık faaliyetleri, eğitim programları ve mevzuat destekli uygulamalar hayata geçirilecektir. Bu doğrultuda, pestisit kullanımının çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için entegre zararlı yönetimi, biyolojik ve biyo teknik mücadele yöntemleri desteklenecek; hem gıda güvenliği artırılacak hem de kalıntı riskini en aza indiren uygulamalarla ekosistemler korunacaktır.

Su Verimliliği İçin ModernTeknikler Yaygınlaştırılacak

Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması, işbirliği protokolünün ana öncelikleri arasındadır. Tarımda su tüketimini azaltma, modern sulama tekniklerini ve su geri kazanımını yaygınlaştırma gibi uygulamaları destekleyerek, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve iklim değişikliğine dayanıklı bir tarımsal üretim modeli teşvik edilecektir. Aynı zamanda, bireylerde ve kurumlarda su tasarrufu bilincini artırmaya yönelik eğitimler, kampanyalar ve projeler yürütülerek toplumun tüm kesimlerinde su verimliliği kültürünün oluşturulması hedeflenmektedir.

Sürdürülebilir Gelecek İçin Ulusal ve Uluslararasıİşbirlikleri Devam Edecek

Sıfır Atık Vakfı, sürdürülebilir bir gelecek hedefi doğrultusunda ulusal ve uluslararası düzeydeki işbirliklerini kararlılıkla sürdürmektedir. Doğal kaynakları korumak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve döngüsel ekonomi ilkelerini teşvik etmek amacıyla geliştirilen projeler, kamu kurumları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde yürütülmektedir. Aynı zamanda, uluslararası kuruluşlarla stratejik ortaklıklar aracılığıyla küresel en iyi uygulama örnekleri Türkiye'ye getirilmekte ve yerel çözümler küresel etki yaratacak şekilde ölçeklendirilmektedir. Bu işbirlikleri, sadece bugün için değil, gelecek nesillerin yaşam hakkını da güvence altına alacak adımların temelini oluşturmaktadır.